Türkiye’de Yaşayan Batı Azerbaycan Türkleri
Bülent Gürçam Yazdı
Batı Azerbaycan Konuşulurken Iğdır Bölgesinin bunda çok önemli yeri olmalıydı, evet olmalıydı çünkü neredeyse Iğdır bölgesinin tümü, Kürt ve Azeri ( Iğdır yöresi deyimi ile Ecem) toplumununun belki de %90 şu an Ermenistan olarak bilinen bölgeden Türkiye ye göç ettirilmiş Revan Türklerinden oluşmakta.
Peki hal böyleyken, geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de, yapılan ikinci uluslararası ‘’Batı Azerbaycan’a dönüş Konferansı’’ da, Iğdır, Kars, bölgesinde meskunlaşmış Batı Azerbaycan Türkleri neden yoktu ?
Bu bölgede yaşayan ‘’Batı Azerbaycan Türklerinden ne bir sivil toplum örgütü ne onları temsilen bu iş de kanaat önderi olan kişiler neden davetli değildi?
Peki acaba neden?
Bakın ben hep söylerim ve süreklide yazarım bu konuyu, bu Azerbaycan konusunun neredeyse yarım asırdır takibini yapan, içinde bulunan ve her türlü resmi veya gayri resmi çalışmasında bulanan biri olarak yazıyorum.
Azerbaycan’ın, son 30 yılda yaptıkları tüm çalışmalar hep siyasi maksat taşıyan ve bazı insanların menfaatleri doğrultusunda veya egosunu tatmin amaçlı toplantılardır.
Bu toplantıların hiçbir Tarihsel önemi ve amacı yoktur ve olamaz da.
Sadece maksattın tiyatro tarafı oynanmakta ve sadece şu anki siyasi figürlerin amaçlarına hizmet niteliği taşımaktadır.
Biz bunu son 30 yılda Avrupa’da da yaşadık, Avrupa’da tüm isteklerimize ve çalışmalarımıza rağmen Türk ve Azerbaycan Diaspora çalışmasını veya beraber bir LOBİ hareketini başlatmayı başaramadık.
Aslında iki ülkenin de siyasi temsilcileri bunu her fırsatta dile getiriyordu, fakat bu sadece sözde kalıyor ve hiçbir zaman bir çalışmaya dönüşemiyordu.
Buna ilk önce (Defalarca bu konuyu dile getirdim) Son yüz yılda Azerbaycan’la Türkiye arasında yapılan sözleşmeleri örnek olarak verebiliriz, tahminin yüze yakın sözleşme var bu iki ülke arasında ama ne yazık ki, o sözleşmelerin hiçbiri hayata geçirilememiştir.
Tabi ki, hayata geçen bazı antlaşmalar var, onlarda, yukarda dile getirdiğim gibi günü birlik siyasi Amaçlara hizmet etmesi gereken anlaşmalardır ve iki ülkenin toplumuna hiçbir katkı sağlamamıştır.
Yeniden ‘’Batı Azerbaycan’a dönüş’’ Konferansına dönersek, bu bölgeden zorunlu göçe maruz kalan en çok toplunun yaşadığı Iğdır ve Kars bölgesinin bu toplantıda olmayışının altında ciddi sorunlar yatmakta.
Yani açık söylemek gerekirse bu işe bazı gizli eller veya amaçlar müsaade etmemiştir.
Bu sanaryonun aynısı yıllardır Avrupa’da da oynanmakta, misal verirsek; Avrupa da Azerbaycan davasının temel taşları, ikinci Dünya harbi sonrası Avrupa ya göç etmiş işçi gücü olarak bilinen Kars- Iğdır ve daha sonra ise Güney Azerbaycan Türkleri tarafından konulmuştur.
Azerbaycan’ın 1990 yılın da ikinci Bağımsızlık mücadelesine kadar ve sonrasın da, Azerbaycan adını Dünya literatüründe Iğdır, Kars ve Güney Azerbaycan Türkleri temsil etmişlerdir.
Gelgelelim kadere bakın ki, 1990 yılında bağımsızlığını elde eden Azerbaycan, Iğdır-Kars ve Güney Azerbaycan Türklerinden hızlıca uzaklaşmaya başlamış ve adeta onları Azerbaycan proseslerinin tamamıyla dışına itmiştir.
Konumuz bunun sebeplerini ortaya çıkarmak ben bu proseslerin tamamının içinde olmuşum ve yaşamışım, biliyorum ve onun içinde yazma gereği duyuyorum, bunları gelecek nesil için kayıta geçmesi bir vatandaşlık borcudur.
Bir hedefe ulaşmanın tek yolu, yalanları aradan kaldırmak ve gerçekleri görerek ancak mümkün olur.
Coğrafyamızda yalanlar ve siyasi çıkarlar doğrultusunda oyunlar oynanmakta ve bu şekilde hedefe ulaşmamız geciktirilmektedir.
Başta ekonomik sıkıntılar olmakla, iki ülkenin kardeşlik ilişkileri sürekli sekteye uğratılmakta ve Turan fikrinden git gide uzaklaşılmakta.
Bu konuyu önümüzdeki zamanlarda tekrar değineceğim.
Ama konunun can incitici kısmını tekrarlamakta yarar görmekteyim.
Azerbaycan iki ülke kardeşliğinden uzaklaştırılıp, iki ülke siyasi amellerine alet edilmektedir, bu böyle bilinmeli.