featured-image-1748
media-bitmeyen-sevda-chapa

Analiz;

 

Ermenistan ve Gürcistan, Türkiye ve Azerbaycan’dan, önce Avrupa Birliğine üye olur mu?

Bu sorunun cevabını 40 yıldır Brüksel’de yaşayan ve diplomasinin Başkenti olarak bilinen Brüksel’den vermek gerekir, yani anlayacağımız Brüksel’de, olduğunuzda her şey daha net görülür.

Bu sorunun cevabını aramak için öncelikle bu 4 ülkenin birçok faktörünü göz önüne getirmek gerekir, ben bunları kendi görüşlerim çerçevesinde sıralayıp kısa bir analiz yapmak isteri.

Ben bunları şöyle sıralarım;

  • Dış işleri siyaseti; Bu en önemlisi, Devlet ve siyasi görüş  ( Hükümet ) olarak nasıl bir siyaset izlediğiniz çok önemli, mesela Türkiye yarım asırdan fazla, Azerbaycan ise tahmini 1900 yılların başından beri, Avrupa ile doğru bir siyasi ve ekonomik iş birliği kuramamıştır, yapılan anlaşmalar ve taahhütlerin hemen hemen hiç biri yerine getirilmemiş, her gelen siyasi yapı kendisine uygun bir politika izleyerek Avrupa ile olan ilişkileri her seferinde siyasi amaçlar ve çıkarlara göre kullanmıştır. Ondandır bu alanda hiçbir sağlıklı ilerleme kayıt edilememiştir.
  • Diplomatik ilişkiler; Bu da aslında temelde yukarıda yer alan dış siyasete bağlı olduğu bilinen fakat her seferinde bizde sorun yaratmış bir faktördür, mesela bizim diplomatik çalışanlarımız çok defasında kendi ülkesinin siyasi görüşünün tesiri altına girmiş ve ülkelerin Milli menfaatleri göz ardı edilmiş, ayrıca bu alanda, deyim yerindeyse Brüksel de ki diplomatik çalışmalarda, bizim diplomatik kadrolar 3 cü, ülkelerin tesiri altına girmişlerdir ve ondan dolayı da iki ülke olarak hiçbir zaman Brüksel de, tesirli bir diplomatik çalışma ve lobi yapılamamıştır.
  • Diaspora ve Lobi; Bu konu ise hem çok önemli hem de bizim asıl zayıf olduğumuz ve bir türlü başaramadığımız bir konu, hatta belki de, başarmak istemediğimiz bir konu dersek, daha net anlatmış oluruz. Bu konu benim yıllarca çalıştığım bir alan ve dününü bu gününü iyi bildiğim, belki de bu konuda konuşması gereken, üç beş kişiden biriyimdir. 42 yıl, dile kolay sadece bu alanda hizmet vermeye çalışmışım, hem de her iki ülke için, ama bir türlü kendimizi ifade etmeyi başaramamışız.

Sorun ne peki, derseniz; Sorun tabi ki, yine yukarıda bulunan iki konuyla yakın ilişkisi olan bu çalışmalar, yine aynı hatalar ve sorumsuzluklar yüzünden bir türlü istediğimiz aşamaya gelememiş ve biz bu konuda kendimizi ifade etmekte geri kalarak Avrupa ile bir türlü sosyal ve kültürel yakınlık kurmamışız.

Bunları göz önünde bulundurarak, demek isterim ki, bizi Avrupa yeterince ne tanıya bilmiş ne de anlaya bilmiş. Peki hal böyleyken konumuz olan bölgenin iki ufak ülkesi bu konuda nasıl bir çalışma yürütmüş? Bu çok net hem görülmekte hem bilinmekte. Bu gün her iki ülkenin ( Ermenistan ve Gürcistan) Avrupa ile ilişkileri bizden çok farklı ve önde, bunu bu günlerde yaşadığımız Karabağ ile ilgili konularda çok net gördük ve yaşadık.

Bunları bu şekilde görürken, Avrupa ya uyum sağlamakta bizden çok farklı konumda yer alan Kafkas bölgesinin iki ufak ülkesinin Avrupa ya üye olma şanslarının bizden çok fazla olduğunu net olarak söylemek mümkündür.

media-bitmeyen-sevda-chapa

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Haberler