featured-image-2549
media-bitmeyen-sevda-chapa

Bülent Gürçam Yazdı

Bu işin son 50 yılına müşahede etmiş biri olarak bu yazıyı kaleme almayı uygun gördüm, yazının başlığı ise değineceğim konuların mantıklı anlatımına en uygun olan sözdür.

Malum üçgen denildiğinde akla ilk gelen söz Bermuda üçgeni veya diğer bir anlamla şeytan üçgeni.

Bermuda üçgeni (veya Bermuda şeytan üçgeni): Bermuda Şeytan Üçgeni sınırları kesin çizgilerle belli olmamakla birlikte,  Atlantik Okyanusunda, geçmişte çok sayıda uçak ve geminin kaybolduğu bölge. Eskiden manyetik olduğu sanılan fakat günümüzde okyanus akıntılarının etkisiyle oluşan bir doğal gaz kaynağına ev sahipliği yaptığı düşünülen bir alandır.

Peki ben neden bu isimle yola çıktım? İşin başında ben bu üçgenin 3 ucundan yola çıkmayı düşündüm, bunun bir ucu Türkiye, diğer bir ucu Azerbaycan ve diğer bir ucu ise İran.

Bizi Dünya’da ilk temelini koyduğumuz Diaspora hareketinin üç önemli başlığı bu ülkelerden Dünya ya yayılmış ve ne şartlarda gittiğinin hiçbir önemi olmayan üç ülkeden Dünya platformuna dağılan insanlar son 100 yılın Diaspora hareketini temsil eden insanlar.

Ben şahsım bu 100 yılın, son 50 yılında çeşitli roller aldım.

Bunu buradan geniş geniş anlatmama her halde gerek yok, bu işte biraz olsun tecrübesi ve rolü olanlar bunu zaten çok iyi bilir dolayısı ile bu analizi yapmaya hakkım olduğuna inanmaktayım.

Gelin 70 li, yılların sonu ve 80 ni yılların başından başlayalım.

Burada birkaç şeye dikkat çekmek isterim bu Tarihlerde, şu an kendini Diasporanın temsilcisi sayan, diaspora ya, yön vermeye çalışan veya, kendini Diaspora Bakanı, Başkanı vs… sayanların çoğu (belki de tamamı) daha Dünya ya gelmemişti.

Evet, yıl 1980 ni, yılların başı, Türkiye’nin en karışık Tarihlerinden biri ve birkaç gün sonra 1980 Eylül ihtilali olacak ve ben zorunlu olarak Türkiye’den ayrılıyorum ve Belçika ya, yeni bir hayat kurmaya gidiyorum.

Belçika ya ilk vardığımda Başlıyor Belçika’da, Diasporamızın gerçek varlığı ve ufakta olsa dernekleşerek bir çok Iğdır Azerbaycan Türkü ile başlatıyoruz Belçika da Azerbaycan Diasporasının varlığını.

Şu an ki, Azerbaycan’dan, daha tanıdığımız kimse yok (zaten Azerbaycan’dan da o tarihte gelmenin imkanı yok)

İran Azerbaycan Türklerinden ise birkaç kişi mevcut ve onlar Ticaretle uğraşıyorlar ( Halıcılık)

Ve bizler o zamanın ağır şartları ve enformasyon yetersizliği ile başlıyoruz ama, dediğim gibi Azerbaycan dan, bilgi almak, ilişki kurmak, zar-zor bulunan bilgileri ise, okumak ( Azerbaycan o tarihte kiril alfabesin kullanıyor)

Ben Kiril alfabesini ta çocuk yaşlarım da, Iğdır da öğrenmişim ve yazmam da, okumamda hiçbir problem yok, ve ben bir yol bulup Azerbaycan ile, yazışmalara başlıyorum ve ilk bulduğum kurum ise 1980 yılların sonuna doğru, Azerbaycan da, yayınlanan ‘’ODLAR YURDU’’ Gazetesinde ufak tefek yazılarım çıkmaya başlıyor ve adresimi yayınlıyorum, bana onlarca mektuplar gelmeye başlıyor, o tarihte o şartlarda (malum Azerbaycan Sovyetler birliği bünyesinde bir ülke) bana kitaplar ve bilgiler gelmeye başlıyor.

Ve biz bu bilgiler ışığında faliyetimizi düzenliyor, toplantılar yapıyor, kültürel ve folklorik çalışmalar başlatıyoruz.

Günlerin birinde sanırım 1989 yılın da, Azerbaycan dan, bir misafirimiz geliyor ve bu ilk olacaktır.

O Tarihte ‘’ODLAR YURDU’’ Gazetesinin yazarı ve Gazeteyi çıkaran ‘’VETEN CEMİYETİ’’ nin, bir elemanı olan Abit Tahirli bey, bana ayıt olan kahvemize ( Kahve Aynı zamanda derneğimizin lokalidir) geliyor ve tanışıyoruz ( önceden gıyabı tanıştık) ve başlıyoruz, ilk toplantımızı yapıyoruz o Tarihte.

media-toplanti-afis-ilk

Ve işte Diasporanın Belçika da ki, Tarihinden kısa bir kesit.

Bunu şimdilik noktalıyorum, zira sayfalar yetersiz kalır. Dönelim asıl konumuza,

Neden bu üç ülkenin diasporası birlikte harekette zorlanıyor?

Neden Birleşemiyorlar?

Neden Ermeni diasporasına karşı (Onlar tek ve bir yerden idare ediliyorlar) bu üç ülkenin Türkleri birlikte mücadele edemiyorlar?

Şimdi gelin buna kısa ve öz cevaplar bulalım. 1980 lı, yılların başında bir avuç insanla ve o zamanın ağır şartlarında yaptıklarımızı, bugün neden yapamıyoruz?

Türkiye 60 lı yılların başında kendi eliyle yurt dışına gönderdiği binlerce insanını hiçbir şekilde örgütleyememiş, kültürel eğitimler verememiş, dernekleşmesine yardımcı olamamış ve istediği gibi organize edip, kendi ülkesinin tanıtımı için kullanamamıştır.

Azerbaycan ise, aynı şekilde 1990 cı, yıllarda ülkeden bir şekilde çıkan insanlarını hiçbir şekilde örgütleyememiş, onu takip edememiş, organizeli bir şekilde kayıt altına alamamış ve bugün bile durum değişmemiştir.

İran Türklerine gelince, onların sorunları çok daha ciddi, onları ne içinde bulundukları ülke kabullenmiş ne ait oldukları Azerbaycan devleti tarafından tanınmamış, ne de kendilerinin gururla haykırıp, uğruna işkenceler görüp, hatta öldükleri Türkiye onlara sahip çıkmamıştı ve dolayısı ile İran da yaşayan (Güney Azerbaycan) Türkleri de, bu diaspora hareketine uyum sağlayamıyorlardı.

Hal bu ki, Türkiye son yıllarda birçok kurum yaratmış ve bunların adını ise, çeşitli isimlerle renklendirmişti.

Örneğin; TÜRKSOY, TDT, YTB, TDT, TÜRKPA, TDKÜİK, vs….

Daha onlarca böyle isimli teşkilatlar kurulmuş ve Devlet desteği sağlanmıştı ama bunların hiçbiri arpa boyu yol alamamışlardı, Neden?

Azerbaycan da aynı, Diaspora Bakanlığı kurmuştu ve yüzlerce teşkilatlar kurulmuştu,

Örneğin; DAK, AAK, ABT, DDAK, UMAK, ADK, Azerbaycan Diaspora Bakanlığı, vs…. Yüzlerce değişik isimlerde teşkilatlar ve bir arpa boyu yol alınamamıştır.

İran Türkleri de, aynı ve yüzlerce teşkilat ama alınan başarı oranı sıfır.

Şimdi anladınız mı, yazının adı neden ÜÇGENİ,!

Bu üç ülkenin yüzlerce teşkilatı bir tek Ermenistan diaspora teşkilatının yaptığı işi yapamamakta.

Bu birilerinin işine geliyor, yani bu üç ülkenin diaspora teşkilatlarının parçalanması, iş yapamaz hale getirilmesi, ötekileştirilmesi, ayrı -ayrı harekete zorlanmasının altında yatan bir gerçek var, o gerçek iste aynı Bermuda üçgeni gerçeği ile ötüşmektedir.

Anlayacağınız bizi birbirimize düşürüp, ortadan nemalanan gurup veya kişiler var.

Yoksa bir ülke kendisine fayda vermeye çalışan kendi insanlarını neden oyun dışı bırakmaya çalışsın?

Bugün olayı bu şekilde noktalıyorum, konuya devam edeceğim önümüzdeki günlerde biraz daha konuyu açmaya çalışacağım.

 

 

 

 

 

media-bitmeyen-sevda-chapa

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Haberler