Birlik Olabilmek İçin Dil Birliği mi, Ortak Pazar Birliği mi, Gerekli?
Yaklaşık bir haftadan beri Kardeş Azerbaycan bir tartışma yaşıyor, bu tartışmanın sebebi ise kısa bir süre önce TimeTv Haber portalın da, yayınlanan bir haberde, Azerbaycan da bulunan Kanun Kitap matbaası sahibi Şahbaz Xuduoğlu’nun, yaptığı bir açıklama.
Açıklamada Xuduoğlu şöyle demiş; ”Azerbaycan dili tamamı ile Türk diline geçmeli, Azerbaycanda Türk dili Devlet Dili olmalı”
Aslında konunun esası anlamında Azerbaycan zaten Türkçe konuşuyor, sadece Türkçenin bir Lehçesi olduğundan ve Alfabe ise Rus dili tesirinde kalması sebebiyle bazı harflerin hala Kiril Alfabesinden kullanılması sebebi ile, yazışmalarda bazı ciddi problemler yaşanmakta ve dolayısı ile kitap ve gazete sektörüde doğal olarak bundan etkilenmekte.
Bilindiği üzere Azerbaycan 70 yıldan fazla bir süre Sovyetler Birliği bünyesinde yaşamış ve bu süre içerisinde ise Kiril Alfabesi kullanmıştır, bu alfabede bulunan ( ə x q gibi harfler) hala kullanılmakta.
Gelelim işin diğer tarafına, bir haftadan beri sosyal medyada gerek vatandaşlar gerekse de, siyasi veya media temsilcileri bu konuyu tartışıyor ve Türk olduklarını her seferinde açık şekilde ifade eden Azerbaycan kamuoyu, bu konuda ikiye ayrılmış durumda. Kimizi olabilir derken, bazıları ise bunun kesin karşısında yer almakta ve bu konu her şekilinde Türkiye Azerbaycan kardeşliğine zarar vermekte ve sanki bunu birileri iki ülkenin kardeşliğine zarar vermek için ortaya atmış bir plan gibi görülmekte.
Biz ise, bu konuya başka bir boyuttan yaklaşmayı uygun görmekteyiz, diaspora.com.tr Haber portalı olarak, haber sitemizin kurucusu ve Yıllarca Avrupa da Azerbaycan diaspora temsilciliği ve Lobi faliyeti yürüten Bülent Gürçam’ın, fikirlerini öğrenmek istedik.
Haber sitemizin kurucusu Bülent beyin fikirleri ise, tamamıyla farklı; Manşette görüleceği gibi gibi, Bülent bey olaya farklı bir bakış açısı getirmiş.
” Birlik olabilmek için Dil birliği mi, ortak Pazar birliği mi, gerekli?”
Bakın aynı dili konuşmak veya konuşmamak, birlik önünde engel yaratmaz, bunun en önemli örneği şu an 3 cü, süper güç olmayı başaran Avrupa birliğine baktığımızda çok net görüyoruz. 27 Avrupa ülkesi bir birlik yaratmış ve bu birliği yaratırken onlar için iki önemli hedef olmuştur, bunun biri Ortak pazar, diğeri ise ortak para ve bunu başara bildikleri için şu an 3,üncü, süper güç olmayı başarmışlardır.
Halbuki, Avrupa kendi içinde tahmini 24 Resmi dil kullanmakta, evet yanlış duymadınız 27 ülke birliği görüşmelerinde ve yazışmalarında, toplantı ve konferansların da, 24 dil kullanmakta, hatta bu bazı aday ülkelerde devreye girdiğinde daha fazla bir dile ulaşmakta.
Yani anlaşılacağı gibi dil bir birlik çalışmasında çok önemli bir rol oynamamakla birlikte, dil her ülkenin kültür ve medeniyetini temsil ettiğinde bu konun tartışılması Avrupanın hiç bir zaman konusu olmamıştır.
Kaldı ki, 27 Ülkede konuşulan 24 farklı dilin, hiç biri Azerbaycan ve Türk Dili kadar bir-birine yakın değildir.
Ama bunu konu edeceğine Avrupa sadece ve sadece 3 konuya önem vermiş ve bu sebeple 30 yılını kutladığı 2023 yılının, büyük bir başarı yılı olduğunun gururunu yaşamakta ve Dünya’nın, Ticari anlamda 3 süper gurubu olan Amerika Çin ve Avrupa birliği, üçkeninde Çinle aynı Ticari hacmi yakalamıştır.
Bence Türkiye ve Azerbaycan merkezli bir birlik çalışması başlatılacaksa bunu dil ve kültürler ekseninden çıkarıp, Ticari, serbest dolaşım, ortak sosyal güvence, gümrük birliği ve ortak para ekeninde düşünmek ve bu yönde çalışmalar yapmak daha uygun görülmekte.
Dil konusu şimdilik bir çok tartışmayı beraberinde getireceğinden işin akışına bırakmak gerekir diye düşünürüm.
Ekonomik birlik ve benzeri şeyler öncelikli konular olmalıdır.
Bence, Türkiyede kullanılan alfebede, latin alfebisinde olan ve bizim de dilimizde olan q ve x harfleri ilave edilmelidir. ə harfi ise latin alfebisinde olmadığı için, kullanılmamalıdır. Türkiye türkçesinde aynı iki ses tek harfle E harfi ile ifade ediliyor. Azerbaycan Alfebesinde de, aynı şey olabilir.
İkinci olarak, Bülent beyin görüşlerine katılıyorum. Ekonomik birlik, vizelerin kaldırılması, gümrüklerin kaldırılması, oturma ve çalışma izinleri ile ilgili kısıtlamaların kaldırılması vs Birliği güçlenderecek çok temel unsurlardır.