featured-image-1474
media-bitmeyen-sevda-chapa

Bülent Gürçam Editör.

27 ülke kendi arasında serbestçe dolaşıyor, çalışıyor sa, iki kardeş ülke kendi arasında bir asırdır neden bunu başaramıyor?

Soru aynen şöyle, 1950 yılların Başında savaştan yeni çıkmış, adeta dağılmış bir avrupa önce 3 ufak ülke ( Belçika- Hollanda- Luxembourg ) ile başlayan ve daha sonra yarım asırda 27 ülkeyi bir çatı altında toplayıp, Dünyanın üçüncü süper gücü olmayı başaran Avrupa’nın, Başardığını, 100 yıllık bir kardeşliğe sahip iki ülke ( Türkiye ve Azerbaycan) neden başaramıyor?

Tarihine dikkat ederseniz 100 yıllık ( ki, bu arada Azerbaycan 105 yılını kutluyor) bir kardeşlik süresince yüzlerce antlaşma, sözleşme, kardeşlik guruplar, dernekler, federasyonlar, parlementerler arası guruplar, vs… Bunlara rağmen bir arpa boyu yolalamamızın altında yatan asıl gerçekler nelerdir sizce?

Gelin Öncelikle Avrupanın kuruluşunu kısa bir hatırlayalım.

Avrupanın üç ufak ülkesinin iş birliği, 1944 yılında malların ve hizmetlerin, halklarının serbest dolaşımını sağlamak maksadıyla adı geçen üç ülkenin aralarındaki sınırları kaldırmaları sonucu başlamıştır. 3 Şubat 1958’de bu iş birliği Lahey kentinde imzalanan “Ekonomik Birlik” Antlaşması ile daha da güçlenerek Benelüks ülkeleri Avrupa’da güçlü bir oyuncu hâline gelmiştir. Elli yıllık bir süre için yapılan antlaşma, 2008’de süresiz olarak yenilenmiş ve adı da Ekonomik Benlüks Birliğinden Benelüks Birliğine çevrilmiştir.

Benelux schematic map.png

Benelüks, sadece Avrupa birliğinin kurulmasında temel bir işlev olmakla kalmayıp, Avrupa’nın gelişmesine katkıda  bulunan önemli girişimlere de ev sahipliği yapar. Avrupa‘nın gelişmesi, Benelüks iş birliğinin kapsamı ve şekli ile ifade olunmaya başlanmıştır.

Burası böyleyken, Peki biz ne yapabilmişiz?

Tek kelime ile ifade etmek istersek, ”Hiç”  Evet yanlış duymadınız, sadece ”Hiç”

Türkiye ile Azerbaycan dosluğu ve kardeşliği 100 yılını çoktan aşmış durumda, Birinci Dünya savaşının hemen sonrasında 1915 ci , yıların başlarında çok aktif bir şekilde görülen bu iki ülke Kardeşliğinin en bariz ispatı, Rus çarlığının Azerbaycanı istilası sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün, ” Azerbaycanın kederi kederimiz, Sevinci sevincimizdir” Sözüyle hafızalara kayıt edilmiştir. Hem Askeri güç, hem sosyal ilişkiler, hem aynı dil, aynı kültür, olmasına rağmen, sayısız sözleşmeler, antlaşmalara rağmen, bu ilişkiler neden bir serbest dolaşıma ve iş birliğine dönüşememesi, anlaşılır bir durum değil.

Örneğin; Türkiye bir çok avrupa ülkesi ile, ( Belçika- Hollanda- Fransa – Almanya, vs…) 1950 yıllarının başında sosyal güvenlik anlaşaması imzalamış! ( Sosyal güvenlik anlaşması nedir? Türkiye ile bu adı geçen ülkelerin vatandaşları, her iki ülkede tüm sağlık yardımlarından yaralanabileceği, kendi ülkesindeki çalışmışlığı, diğer ülkelerde de, tanınacağı ve her türlü sosyal haklardan aynı derecede yaralana bileceği bir anlaşma bu)

Hal böyle olunca, peki böyle bir anlaşma bir Asırlık bir sürede neden Kardeş ülke olarak bildiğimiz Azerbaycan ile, yapılamamış?

Bakın asıl konu bu, ben Türkiyemizin, bu iş birliği antlaşması yaptığı ülkelerden biri olan Belçika’da, 40 yılı aşkın bir süredir yaşamaktayım ve kadere bakın ki, aynı zamanda Azerbaycan asllı Türklerden biriyim.

Türk Vatanadaşı olmam sebebiyle ben bu hakların tamamından yararlanmış biri olarak yazmaktayım bu düşünceleri.

Ve bu web haber sitesini kurmamızda ki, asıl sebeplerden biri bu iki kardeş ülkenin ilişkilerinin neden her seferinde sekteye uğradığının altında yatan gerçekleri araştırmak ve bu ilişkilerin sağlıklı devam etmesine yardımcı olmayı amaçlamakta.

Başarır mıyız, bilemiyorum ! Ancak hedefimiz bu, bu soruların cevaplarını sizlerle birlikte aramaya devam edeceğiz.

 

 

media-bitmeyen-sevda-chapa

2 Yorum

  1. Hayırlı, uğurlu, açık yolunuz olsun. Bir birləşmə ilk öncə, demokrasi ve kanunun aliliyi üzərində yapılır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Haberler